"Tanrı Öldü.” diyor, Nietzsche. Yıllar sonra olacakları bilmiş ve insanlığa bir çağrıda bulunmuş gibi. Yapılan bu çağrıyı, ön sezişi, günümüzde maddeyi ve dünyevî olanı kutsamak; materyalleri araçtan ziyade bir amaç, bir kurtuluş aracı olarak nitelendirmemiz yanlış olmayacaktır. Batı’nın kaybettiği yer-yön ilişkisi ve meselesinin mevzusunun kaybı Batıyı yeni bir yol haritası çizmeye götürmüş dolayısıyla hakikatin insanlığa söylediği sözün üflediği nefesin yerini kutsayıcı-dünyevi materyalizm almıştır. Modern eşyaya olan “yüceltici” tavır hakikate olan salt teslimiyetin önüne taş koyulmuştur.
Materyalleri "Kutsamak" Modern "Putları" İnşâ Etmektir.
Çağ için söylenebilecek bir söz varsa o da, toplumların modernitenin dayatması altında olmaları ve onun tek taraflı dayatmasına maruz kalmalarıdır. Bu dayatma Modern Batı düşüncesinin iyi olduğu çağdaş tanımlamalar ile zihnimize işlenir. Çünkü çağdaşlık, modern olamamakla söz sahibi olmamayı eş güdümlü hâle getirir. Modernliğin kıskaçları arasında kalan insan hem fiîlî hem zihnî, eşyaya bağlılık sergileyecektir.
Modernlik etrafında oynanan oyunlar sonucunda toplumlara bu tür söylemlerin tekrarlanması insanların içlerine yaptıkları yolu tıkayacak, bir bakıma yolcu yoldan çıkartılarak, çıkacaktır. Çeşitli medyatik araçların materyalleri sayesinde toplum modernliğe bağlanarak hilkat hakikatle buluşamayacak, hakikat hilkat karşısında yok edilecektir. Kalıcılık, yerini geçici sürekliliğe, gerçeklik, yakın kargaşayla ötekileşecektir.
Yorumlar