Kitle, bazı denklemlerden aforoz edilmiş, yanlış bilinen doğruları tercih eden çarpışık bireylerin bir araya gelmesinden oluşan gruptur.
Kitle de mantık değil, bağnaz bir şartlanışın kargaşası vardır.
Bilincini çeşitli etkenler sayesinde kaybetmiş, oluş amacını yitirmiş her kitle fitili yakılmış bomba işlevi görür.
BİREYİN KİTLEYE GİRİŞİ
Bireyin kitleye girişine şu hasebiyetleri sıralayabiliriz;
1.Bireyin amacını gerçekleştirmek isteğiyle kitleyi araç olarak kullanması…
2.Bireyin yeni doğan bir kitlede “güç” elde etme isteği…
3.Sürü psikolojisi ile içgüdüsel olarak süre gelen var oluşsal kaygılar…
***
Freud’un “Kitle Psikolojisi” kitabından aldığımız notların arasında şu tespitleri yazabiliriz: Bir araya gelecek kitlenin oluşmasında bireylerin etkisi mühimdir. Kitleyi oluşturacak bireylerin arka “yüzleri” ve karakteristik özelliklerinin arkasında gizlenen uyum, çıkar-menfaat ilişkisi olarak tezahür etmektedir. Bu çıkar ilişkisi günlük bireyler arasındaki etkinliklerde etkin olmasa da aslında menfaat bireyi, karşı bireye bazen bilinçdışı, bazen bilinçli tetikler. Bu tetiklemeler sonucunda kazanılan menfaat bireye bir imaj, sanıldığı üzere bir prestij ve bir doyum sunar.
KİTLEYE BİREYİNDEKİ ÖZELLİKLER
Her kitlede bir içselleştirme vardır. Bu içselleştirme bireylere halkalar halinde yayılıyor. Özellikle bireyde istenen özelliklerin başında tek boyutluluğun ve ”alıklaşmanın” kendini belli etmesi; kitle önderlerince hâkimiyet psikolojisinin egemenliğini sürdürmesinden kaynaklı geliyor. Ayrıca vereceğim Freud’un sözleri söylediğimizi açıklar niteliğinde:
"Kitle bireyinin ana özellikleri şunlardır; bilinçsiz kişiliğin egemenliği ele geçirişi, telkinle alınan direktiflerin vakit geçirmeden gerçekleştirme eğilimi, yani bireyin artık kendisi olmaktan çıkıp iradeden yoksun bir otomat durumuna girişi."
“Kitle içinde birey davranışlarının bilincinde olmaktan çıkar.”
Şüphesiz kitle içinde bireyin bilincinin kaybolması zamanla bilinç dışı aykırılıkları yanında getirecektir. Aslında bilinçsizlik kitle de egemen olan kişinin veya kişilerin lehinedir.
Not: Başlattığımız “İSYAN GÜDEN SÖZLER” başlıklı yazı serimizin ilk yazısı olan “Oluşsal Estetikte Tıkanıklık-1“ yazısından sonra serinin 2. yazısı bu yazımızdan sonra yayınlanacaktır.