top of page
Yazarın fotoğrafıYusuf Çınar

KÖRLEŞME

Güncelleme tarihi: 18 Tem 2021

Gözlerimiz körleşmiş, perspektifimiz kaymış bir haldeyiz. Her geçen gün büyük bir kısmımızda bu körleşme derinleşmekte fakat biz hala bulanık bakmaya ısrarlı ve gayretliyiz. Körleşmeyi engellemek, daha iyi görmek için gözlükler takıyoruz, daha doğrusu taktırılıyoruz. Taktırılıyoruz çünkü biz kör olduğumuza dahi körüz. Başkaları bize gözlükler takıyor kendi ellerinde üretilmiş olanlardan. Onların takma sebebi de bizim daha iyi görmemizi istemeleri değil, daha da körleşmemizi istemeleri.

Bu gözlüklerin her geçen gün derecesi artmakta ve görme ihtimalimiz gitgide azalmakta. Bu derece artışının sebepleri de aşırılıklardan ibaret. Aşırı hayranlık, aşırı tüketim, aşırı bilinçsizlik, aşırı dinlenme ve daha sayabileceğimiz aşırılıklar ve dereceleri arttıran sebepler... Şimdi aklınıza bir soru takılmış olabilir. Biz yakını mı göremiyoruz, uzağı mı? Teknikte sadece yakını göremiyoruz fakat aslında yakını göremediğimizden uzağı gördüğümüzü zannedip onu da göremiyoruz. Hakikaten görmeye önce yakınımızdan, en yakınımızdan başlamalıyız. Peki hangi en yakınlıktan? İçimize olandan mı yoksa dışımıza olandan mı? Elbette içimize olan yakınlığımızdan başlamalıyız görmeye. Önce nefsimize sonra ufuklara açılmalıyız. Bu sebeplerden dolayı göremediğimizden bir izleyici, hatta bir bak-ı-cı’yız. Çevremizde olanları göremediğimizden, gördürülmediğimizden onlara müdahil olamıyoruz. Ne diyor güzel adam, güzel insan Rasim Özdenören:

“İnsan veya birey, çevresinde olup bitenlerin basit bir izleyicisi haline getirilmekte, bu olup bitenlere müdahale edebileceği ya da etmesi gerektiği aklına bile gelmemekte.”

İşte bütün mes’ele bu… Müdahil olamıyoruz, olaylara ve fikirlere, evet. Bu ise bizi onlara inandırıyor. Hep onlar doğrudur, kanısına vardırıyor, bizi. Onlar da bütün amaçlarına ulaşıyorlar işte yaptıkları körleştirme sayesinde. Körleşmemizi durduracak fikirler üretmeliyiz, perspektifimizi içimize çevirmeliyiz. Körleştirenlerin, asıl kör olduklarını tespit ve ispat etmeliyiz. Önce kendi gözlerimizi, daha sonra onların gözlerini düzeltmeliyiz.

146 görüntüleme3 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

MUAMMA

3 comentários




Curtir

Çok güzel bir yazı olmuş eline sağlık Rabbim hepimizin Kalp gözünü Ruh gözünü mânâ gözlerini Feraset ve basiretimizi açsında Hakk’ı ve Hakikati göstersin. Bizleri Sıratı müstakimden ayırmasın.

Curtir

Belki bizim körlüğümüz gözlerimizden mi? Yoksa kalplerimiz körde basiretimiz kapalıda gözlerimiz sırf bizim için bahane mi? Hangi birimiz bütün gözlerimiz kapalı olsa Ruh gözleri ile ferasetli bir bakış atabiliyor olaylara? Hangimiz iç olaylarını iyi bildiğimiz olaylarda kör taklidi yaparak kendimizle vicdânımızla çelişmiyoruz?
Yada hangi birimiz zoru imkansızı güçlüklerle müçadeleyi tercih ediyor?
Belki baş vermek nefsimize çok ağar geliyor ama taşın altına parmağımızı koyuyor?
Dava dava ideal diye ortaya çıkanların ya kavrayamadığından ya da ağırlığını taşıyamadığından yada kandırıldıklarından satışa geçtiğini görmüyor muyuz?
Dava dava deyip davanın hakiki manada Allah’ın yolu İslam ve Lâilahe illallah Muhammedurrasulullah olan kelimei tevhid bütün peygamberlerin gönderiliş gayeleri mücâdele ve müçâhedeleri iman ve islam davası olduğunu bilmeyen bunu özümsememiş kişilerin elinde oyuncak edildiği?
İ’layı kelimetullahtan habersiz gözleri…

Curtir
Yazı: Blog2_Post
bottom of page