ASIM CÜNEYD KÖKSAL
İSLAM İLİMLER TASAVVURU / 2
04.03.2021
Hadis yazılımı sırasında öncelikle ilk üç nesil (selef) temel alınır.
•Bir hadisin mütevatir hadis olmasi için ilk üç nesil tarafından nakledilmiş olması gerekir.
• İlk üç nesilden rivayet etmiş; yalan için birleşmesi mümkün olmayan grubun, kişinin rivayeti mütevatirdir.
Tevatür: Bir sahabenin, ben bunu Peygamber Efendimiz'den duydum diyerekten aktardığı Hadis-i Şerif'e denir.
• Tevatür hadislerin doğruluğundan, yanlışlığından şüphe edilmez.
Lafs-ı Mütevatir: Kelime kelime rivayet edilenler.
Manevi Mütevatir: Kelime kelime olmasa da mâna olarak aynı anlama gelen rivayetlerdir.
• Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinin hepsi Lafz-ı Mütevatir'dir. Fakat hadislerin bir çoğu manevi mütevatir olabilir.
Meşhur Hadis : Sahabeler döneminde yayılmamış olup 2. 3. nesillerde yayılmış olan hadislere denir.
Haber-i Vahid: Mütevatir ve meşhur hadislerin dışında kalan hadislerdir.
• Mütevatir kesin bir bilgi kaynağıdır fakat kökeninde duyular vardır. İcma ise ictihad kaynaklıdır kökeninde duyu bilgisi yoktur.
İcma: Bir dönemde, İslam alimlerinin bir mesele hakkınıda ortak karar vermesidir.
• Meşhur hadisler, ameli açıdan katî sayılır.
• Delalet, ayetlerin hangi manaya geldiğine dair kesinliğinin olup olmamasıdır.
• Ayetler mütevatir açısından katî olsa da delalet açısından kesin olmayabilir.
• Naslar, delalet açısından en kesin olanlardan itibaren öncelikli gelir.
• Hem subût açısından katilik iki türlü olduğu gibi delalet açısından da iki türlüdür.
Bir hadisin, ayetin delaleti konusunda, başka hiç bir anlam söz konusu değilse, kesinliği bulunuyorsa Peygamber Efendimiz döneminde neshedilmediyse buna muhkem denir.
• Fakat delalet olarak, başka anlamlara çekilme kapısı açık olan hadis ve ayetler isminin ifade eder. Gönlü ve kalbi yatıştırır yani.
• Tebliğ Peygamber Efendimiz'in Allah-û Teâla'nın emirlerini bildirmesidir. Beyan ise, Peygamber Efendimiz'in Kur'an ve vahiyleri açıklamasıdır.
Neshedilmek: Bir şer'i hükmün kendinden sonra gelen başka bir şer'i hüküm tarafından kaldırılması.
• Peygamber Efendimiz yanlış bir şey söyleyecek dahi olsa bunun vahiy ile düzeltileceği hakkında teminat vardır.
Kur'an-ı Kerim'in bazı mevzulardan hiç bahsetmeyip açıklanmasını sünnete bıraktığı konular da vardır.
• Kur'an-ı Kerim vahy-i metluvdur.
• Sünnet, vahy-i gayri metluvdur.
Sünnet kelimesi, Arapca kökeninde "yol" demektir.
Kimi alimler hadislerin fikhi mevzusunda daha ilgiliyken, kimi alimler hadis ezberi hakkında daha ilgilidir.
• Ehli Sünnet bir mezhep değildir. Peygamber Efendimiz'i ve ashabına takip eden bir anayoldur, caddedir.
• Peygamber Efendimiz'den gelen her türlü kaynağa sünnet denir.